5.08.2011

YARKENT NERESİDİR?


Yarkent, Doğu Türkistan’ın en kadim ve büyük şehirlerinden biridir. Tarım Havzası’nın güney batısında kurulmuştur. 38°25’ kuzey enlemi, 75° doğu boylamları arasındadır. Deniz seviyesinden yüksekliği 1248 metredir. Doğusunda Taklamakan Çölü, batısında Taşkurgan kasabası ve Pamir yaylaları, güneyinde Hoten vilayeti, kuzeyinde ise Kaşgar bulunmaktadır.
20. yüzyıl başlarında yapılan nüfus sayımlarında nüfusu 80 bin civarında idi. Bugünkü nüfusu tam olarak  bilinmemektedir. Çünkü;  yalnız Yarkent’te değil, bütün Doğu Türkistan’da Türk nüfusunu bilmek mümkün değildir. Bunun sebebi Çinlilerin Türk nüfusunun artışını dünyanın gözlerinden saklamaya son derece özen göstermeleridir.
Yarkent, meşhur Taklamakan Çölünün hemen batı kenarında kurulmuş olmakla, bir vaha manzarası gösterir. Bu büyük vahayı yaşatan sistemli bir sulama rejimi mevcuttur. Bu itibarla arazi gayet iyi sulanmaktadır. Yüksek Pamir dağlarının buzullarından kaynaklanan birçok ırmak ve Doğu Türkistan’ın en büyük nehirlerinden biri olan “Yarkent Derya”sı, şehrin hayat damarlarını teşkil etmektedir.
Yarkent’te hayat, bu suretle, tarıma dayalı olarak sürer. Toprak son derece bereketli ve mümbittir. Bu bereketli topraklarda buğday, arpa, pirinç, baklagiller ve yağlı bitkiler ziraati gelişmiştir. Yarkent Deryası (Irmağı) çevresinde yılda iki defa ürün almak mümkündür. Yarkent’te tahıl üretiminin yanında meyvecilik de önemli bir yere sahiptir. Şehirde ve çevresinde geniş meyve bahçeleri mevcut olup, buralarda envai çeşit meyveler yetiştirilir. Dağlar arasındaki  vadilerde zengin meralar bulunur ve çok sayıda küçük ve büyük baş hayvan beslenir.
Asırlar öncesinden beri ipeği ve yünüyle tanınmış olan Yarkent’te bugün de pamukçuluk, ipekçilik, dericilik ve halıcılık gibi faaliyetler önemli bir yer tutar. Yarkent’in ipek ve yün halıları dünyaca meşhurdur.
Yarkent, tarih boyunca Rusya-Hindistan ve Hazar bölgesi yoluyla “İpek Yolu” üzerinde önemli bir şehir olmasının yanı sıra yakın zamanlara kadar da Ladak, Hoten ve Kansu boyunca uzanan ticaret yolunun merkezi konumundaydı.
Şehir, bugün önemli bir bölümü tahrip olan kaleler ve toprak surlarla çevrilidir. Tarihi çok kadim zamanlara dayanan bu surlar, Yarkent şehrinin simgeleri haline gelmiştir. Bu bağlamda şehrin beş ana kapıdan vardır. Bunlar şu isimlerle adlandırılır: Kavğa Dervazası, Meski Dervazası, Hanıka Dervazası, Altun Dervazası ve Tirekbağ Dervazası… Halkın inanışına göre bu beş kapının her birinin girişinde bir evliya yatmaktadır.  Bunlar şehrin manevi mimarların olarak kabul edilirler.
Şehir, büyük ve şöhretli cami ve medreselere sahiptir. 15 bin kişinin namaz kılabildiği Azine (Cuma) Camii ile Altın Mescit, Köhne Şeher Mescidi ile Hanlık, Çümüç, Ak, Yeşil, Gök, Çukur, Resti ve Altun medreselerini bunlar arasında sayabiliriz. Ayrıca Hazreti Pir, Çiltenlerim, Üçturhalpem, Hoca İsa Veliyullah, Mir Avşa Beg Hazret, Çim Timur Batur, Turgani Türk, Taşlık Mezar, Hoca Kersani Veli, Sütüpaşim, Mui Şerif, Karasakal Sultan, Yusuf Kadir Han, Yastung Mezar, Karahan Büzük, Hoca Mehmet Şerif Büzük, Hocumu Döng, Duhan Paşa vb. gibi halk arasında “evliya” olarak bilinen pek çok kabir vardır. Fakat, bu yerlerin bir çoğu 1949 yılında Doğu Türkistan’ın Çin Halk Cumhuriyeti tarafından işgal edilmesinden sonra ortadan kaldırılmıştır.
Yarkent, Hunlardan itibaren bilinen bir Türk şehridir. En eski dönemlerde bile “şehir devleti” olarak şöhret kazanmış, Doğu Türkistan’da kurulan Türk devletlerinin önemli siyasal, dini ve kültürel merkezlerinden biri olagelmiştir. İlk Çin istilası öncesine kadar da Çağatay soyundan gelen Hanların ikamet merkezi olmuştur.
1758 yılında, Çinliler Doğu Türkistan’ı istila hareketine giriştiklerinde Tarım Havzası, Burhanettin Hoca adındaki hükümdarın yönetimi altındaydı. Bu dönemde Çin işgaline karşı en büyük direnişlerden birisi Yarkent’te cereyan etmiş ve Çinliler ancak, uzun ve zorlu savaşlardan sonra burayı işgal edebilmişlerdir.
1863’te Doğu Türkistan’ı işgalden kurtarıp “Kaşgarya” devletini kuran Yakup Han Bedevlet zamanında bu devletin sınırları içerisinde yer alan Yarkent, daha sonra tüm ülkenin kaderini paylaşmış ve 1878 yılında Çinlilerce yeniden işgal edilmiştir. Bu istiladan sonra Çinliler, Doğu Türkistan’ın tarihi Türkçe yer isimlerini değiştirmeye başlamış, bu arada Doğu Türkistan’a “Şincan”, Yarkent’e de “So Che” adı vermişlerdir. Bu isimler Komünist Çin istila dönemine kadar devam etmiştir. Komünist rejim döneminde ise Yarkent’in adı bir kez daha değiştirilmiş ve “Ciou Cu En” olmuştur. Ne var ki bu adlandırılmaları Doğu Türkistan Türkleri hiçbir zaman benimsememiş ve kullanmamıştır.
Bunların yanı sıra 1949’da Doğu Türkistan’ı işgal eden Çinlilere karşı birçok ayaklanma gerçekleştiren Yarkent, komünist rejimin gözünden iyice düşmüş, bu yüzden yüzyılların vilayet merkezi, birçok imparatorluğa başkentlik etmiş olan “Yar-kent”in il statüsü ortadan kaldırılarak 1952 yılında Kaşgar’a bağlı bir ilçe haline getirilmiştir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder